7244 SAYILI KANUN İLE AR-GE MERKEZLERİ VE TEKNOLOJİ GELİŞTİRME BÖLGELERİNDE YÜRÜTÜLEN FAALİYETLERİN BÖLGE DIŞINDA DA YÜRÜTÜLMESİNE YÖNELİK OLARAK SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANIN İZİN VERMESİNE İLİŞKİN YETKİ SÜRESİ UZATILDI!
23 Ekim 2020KISA ÇALIŞMA ÖDENEĞİ 2 AY DAHA UZATILDI
27 Ekim 2020Hazine ve Maliye Bakanlığı Muhasebat Genel Müdürlüğü, Devlete ait üniversitelerin tıp fakülteleri ile bunlara bağlı sağlık uygulama ve araştırma merkezi birimleri ile rektörlüklerine bağlı sağlık hizmeti sunan enstitülerin döner sermaye işletmelerinin 2017, 2018, 2019 ve 31/08/2020 tarihi itibarıyla muhasebe kayıtlarında yer alan ilaç, tıbbi malzeme ve diğer alım bedellerinin ödenmesi konusunda yapılacak işlemleri, 07.10.2020 tarih ve 563478 sayılı yazısı ile duyurmuştur.
Yazıya göre, 2017, 2018, 2019 ve 31/08/2020 tarihi itibarıyla işletmelerin bahsi geçen kurumlardan bulunan alacaklarından, ilaçlarda %18, tıbbi malzeme ve diğer borçlarda %25 oranında feragat etmeleri halinde bu alacaklarına ilişkin ödemeleri, ilaç alımlarında tutarın %40’ı 2020 yılı Ekim ayı içerisinde, kalan %60’lık tutar 2021 yılı Ocak ayı içerisinde, tıbbi malzeme ve diğer alımlarda tutarın %50’si 2020 yılı Ekim ayı içerisinde, kalan %50 tutar 2021 yılı Ocak ayı içerisinde ödeneceği belirtilmiştir.
Alacaklarından feragat eden işletmeler için, tahsilinden vazgeçilen faturalandırılmış alacağın ve satış neticesinde hesaplanıp beyan edilmiş ancak tahsil edilmemiş olan KDV’nin vergi kanunları açısından nasıl değerlendirilmesi gerektiği sirkülerimizde açıklanmıştır.
Gelir İdaresi Başkanlığı Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 12.09.2018 tarihli özelgesinde;
“Ticari alacak tutarlarına Maliye Bakanlığı tarafından belirlenmiş oranlarda iskonto uygulanacağı ve şirketinizin bu tutardan feragat edeceği belirtilmek suretiyle, feragat edilen iskonto tutarının kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınıp alınamayacağı hususunda” görüş istenilmiştir.
Gelir İdari Başkanlığı ilgili özelgede, “213 sayılı Vergi Usul Kanununun 322nci maddesinde, kazai bir hükme veya kanaat verici bir vesikaya göre tahsiline artık imkan kalmayan alacakların değersiz alacak olacağı, değersiz alacakların, bu mahiyete girdikleri tarihte tasarruf değerlerini kaybedecekleri ve mukayyet kıymetleriyle zarara geçirilerek yok edileceği ve işletme hesabı esasına göre defter tutan mükelleflerin bu madde hükmü kapsamına giren değersiz alacaklarını gider kaydetmek suretiyle yok edeceği hüküm altına alınmıştır.
Bu bağlamda mezkûr madde uygulamasında değersiz alacak; kaybedilmiş, tahsiline imkân kalmamış, değeri sıfıra inmiş bir alacak olup, alacağın bu durumunun, kazai bir hükümle veya kanaat verici bir vesika ile tevsik edilmesi icap etmektedir.” denilmektedir.
Söz konusu özelgede sonuç olarak, “iskonto uygulanmak suretiyle Maliye Bakanlığından tahsili nedeniyle feragat edilen kısmı için, mezkûr maddede düzenlenen imkândan yararlanıldığına ilişkin tevsik edici belgelere dayanılarak, değersiz alacak uygulamasından faydalanmanız mümkün bulunmaktadır.”
Görüşüne yer verilmiştir.
Feragat işlemi neticesinde tahsil edilemeyen alacağın durumu ile ilgili;
Vergi Usul Kanunu’nun 322’nci maddesi uyarınca, kazai bir hükme veya kanaat verici bir vesikaya göre tahsiline artık imkân kalmayan alacaklar değersiz alacak olarak nitelendirilmiştir. Görüldüğü gibi değersiz alacak; kaybedilmiş, tahsiline artık imkân kalmamış ve değeri sıfıra inmiş bir alacaktır.
Kanuni düzenlemeye göre alacağın tahsil imkanının kalmadığının, kazai bir hükümle veya kanaat verici bir vesika ile tevsik edilmesi gerekmektedir. Kazai bir hükümden anlaşılması gereken, alacağın tahsili için kanun yollarına başvurulmuş olması, icra takibinin yapılmış bulunması, bu müracaatlar ve takipler sonunda alacağın ödenmeyeceğine hâkim tarafından hükmedilmiş olması; kanaat verici vesika teriminden ise ödemeyi imkânsız hale getirmiş hal ve sebepler sonucu ortaya çıkmış belgeler anlaşılmalıdır. Alacağın tahsil güçlüğünün objektif ve inandırıcı belgelerle ortaya konması değersiz alacak uygulaması bakımından büyük önem taşımaktadır.
Alacağın değersiz hale geldiği yıl hesaplara zarar olarak yazılması gerekmekte olup, ilgili olduğu yılda zarar yazılmayan alacağın sonraki yıllarda dikkate alınması mümkün bulunmamaktadır.
Değersiz hale gelen KDV alacağının (alacağın KDV’ye tekabül eden kısmının) indirilmesine imkân veren yasal düzenleme 7104 sayılı Kanun ile getirilmiş olup, bu kanun ile KDV Kanunu’nun 29 uncu maddesine aşağıdaki bent eklenmiştir;
“4. Vergi Usul Kanununun 322’nci maddesine göre değersiz hale gelen alacaklara ilişkin hesaplanan ve beyan edilen katma değer vergisi, alacağın zarar yazıldığı vergilendirme döneminde indirim konusu yapılabilir…”
Konu ile ilgili olarak 23 Seri No’lu KDV Tebliğinin 8 inci maddesi ile KDV Genel Uygulama Tebliğinin III/C-1. No.lu bölümüne aşağıdaki paragraflar eklenmiştir;
“Diğer taraftan, 7104 sayılı Kanunun 8 inci maddesiyle 3065 sayılı Kanunun 29 uncu maddesinin dördüncü fıkrasında yapılan değişiklikle, Vergi Usul Kanununun 322’nci maddesine göre değersiz hale gelen alacaklara ilişkin hesaplanan ve beyan edilen KDV’nin, alacağın zarar yazıldığı vergilendirme döneminde indirim konusu yapılabileceği…
Mükellefler tarafından yapılan mal teslimleri ve hizmet ifalarına ilişkin hesaplanan KDV’nin, söz konusu mal ve hizmet bedellerinin tahsil edilip edilmediğine bakılmaksızın beyan edilerek ödenmesi gerekmektedir.
Buna göre, 1/1/2019 tarihinden itibaren, 213 sayılı Kanunun 322’nci maddesine göre değersiz hale gelen alacaklara ilişkin hesaplanan ve beyan edilen KDV’nin indirim konusu yapılması mümkündür…
Söz konusu KDV tutarı, alacağın zarar yazıldığı tarihi kapsayan vergilendirme dönemi 1 No.lu KDV Beyannamesinin “İndirimler” kulakçığında “İndirimler” tablosunda 111 kod numaralı “Değersiz Hale Gelen Alacaklara İlişkin İndirilecek KDV” satırı aracılığıyla indirim konusu yapılır ve değersiz hale gelen alacağa ilişkin borçlu mükellef bilgilerini içeren beyanname eki form doldurulur.” Yukarıda yapılan açıklamalar dikkate alındığında, alacaklıların Hazine ve Maliye Bakanlığının belirlediği oranda alacaklarından feragat etmeleri halinde, feragat edilen alacak tutarları gider yazılabilecek, bu tutarlara ilişkin hesaplanıp beyan edilen ancak tahsil edilemeyen KDV’si de feragat edilen tutarın gider yazıldığı dönemde indirim konusu yapılarak KDV beyannamesi ile birlikte borçlu mükellef bilgilerini içeren bir form doldurularak beyanname ekinde verilecektir.