YEREL ASGARİ KURUMLAR VERGİSİNDE TBMM PLAN BÜTÇE KOMİSYONUNDA GÜNCELLEME YAPILDI
19 Temmuz 2024HIT-30 YÜKSEK TEKNOLOJİ YATIRIM PROGRAMI BAŞLIYOR!
26 Temmuz 2024“Vergi Kanunları ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” 16/7/2024 tarihinde TBMM’ye sunulmuştur.
Hazırlanan Kanun Teklifinde;
- Vergilemede güvenliğin sağlanması ve kayıt dışılıkla mücadele
- Vergi adaletinin güçlendirilmesi ve dolaysız vergilerin payının artırılması
- Vergiye uyumun artırılması
- Bazı istisnaların kaldırılması, bazı istisnaların da uygulanma şeklinin değiştirilmesi
- Cezaların ve tahsilat etkinliğinin artırılması
Hedeflerine hizmet edileceği üzerinden vergi mevzuatı ile ilgili kanunlarda düzenleme yapılmaktadır.
Daha önce Asgari Kurumlar Vergisi ve Katma Değer Vergisi Kanunda yapılan düzenlemeler için ayrıca bültenlerimizi paylaşmıştık. Kanun teklifiyle yapılması diğer planlanan düzenlemeleri sizler için özetledik.
✓ SERBEST BÖLGELERDE FAALİYETTE BULUNAN İŞLETMELERE SAĞLANAN KAZANÇ İSTİSNASININ İHRACAT GELİRLERİ İLE SINIRLANDIRILMASI
✓ KONSOLİDE FİNANSAL TABLOSUNDAKİ YILLIK KONSOLİDE HASILATI, GELİRİN RAPORLANDIĞI HESAP DÖNEMİNDEN ÖNCEKİ DÖRT HESAP DÖNEMİNİN EN AZ İKİSİNDE 750 MİLYON AVRO KARŞILIĞI TÜRK LİRASINI AŞAN ÇOK ULUSLU İŞLETMELERİN KAZANÇLARI İÇİN KÜRESEL ASGARİ VERGİ
✓ YATIRIM FON VE ORTAKLIKLARINDA KURUMLAR VERGİSİ İSTİSNASININ, FON VE ORTAKLIKLARIN GAYRİMENKUL KAZANÇLARININ EN AZ % 50’SİNİN KÂR OLARAK DAĞITILMASI KOŞULUNA BAĞLANMASI
✓ HİZMET ERBABINA PAY SENEDİ VERİLMEK SURETİYLE SAĞLANAN MENFAATLERDE ÜCRET İSTİSNASI
✓ MAHKEME KARARLAN VE İCRA DAİRELERİNİN ÖDEME VEYA İCRA EMİRLERİ ÜZERİNE YAPILACAK ÖDEMELERDE BORCU YOKTUR YAZISI ARANACAK
✓ İŞVERENE AİT KISA VADELİ SİGORTA KOLLARI PRİM ORANININ ARTIRILMASI
✓ EMEKLİ OLUP AYNI İŞYERİNDE ÇALIŞMAYA DEVAM EDENLERE TANINMIŞ OLAN 5 PUANLIK SGDP PRİM TEŞVİKİNİN KALDIRILMASI
✓ TİCARİ VE MESLEKİ KAZANÇLARDA GÜNLÜK HASILAT TESPİTİ VE GELİR VERGİSİ MATRAHININ BELİRLENMESİ
✓ ELEKTRONİK TİCARET KAPSAMINDA FAALİYETTE BULUNANLARA YAPTIKLARI ÖDEMELER KAPSAMINDA VERGİ KESİNTİSİ GETİRİLMİŞTİR
✓ VERGİ USUL KANUNUNDA TEMİNAT UYGULAMASINDA YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER
✓ VERGİ USUL KANUNUN MÜKERRER 257 YETKİ MADDESİNDESİYLE YAPILAN YETKİ DÜZENLEMELERİ
✓ VERGİ USUL KANUNUNDAKİ BORSA RAYİCİ TANIMI GENİŞLETİLDİ VE KIYMETLİ MADENLER İÇİN BORSA RAYİCİYLE DEĞERLEMESİ GEREKTİĞİNE İLİŞKİN DÜZENLEME YAPILDI.
✓ VERGİ DAİRESİNE MÜKELLEF KAYDI YAPTIRMADAN TİCARİ, ZİRAİ VEYA MESLEKİ FAALİYETTE BULUNANLARA KESİLECEK VERGİ ZİYAI CEZASI %50 ARTTIRILDI
✓ USULSÜZLÜK CEZALARINA AİT CETVELDE ARTIŞ
✓ VERGİ USUL KANUNU 353. MADDEDEKİ ÖZEL USULSÜZLÜK CEZALARINDA ARTIŞ
✓ DAMGA VERGİSİ ÖDENMEDEN İŞLEME KONULAN KAĞITLAR NEDENİYLE NOTERLERE KESİLECEK ASGARİ ÖZEL USULSÜZLÜK CEZASI TUTARI ARTIRDI.
✓ BİLGİ VERMEKTEN ÇEKİNENLERE KESİLEN ÖZEL USULSÜZLÜK CEZALARININ ARTIRILMASI
✓ VERGİ ASLININ UZLAŞMA KAPSAMINDAN ÇIKARILMASI
✓ YAP İŞLET VE DEVRET MODELİ KAPSAMINDA ELDE EDİLEN KAZANÇLARDA KURUMLAR VERGİSİ ORANINDA %30 OLARAK YAPILAN BELİRLEME
✓ ULUSAL GÜVENLİK KURULUŞLARINA MİLLİ SAVUNMA VE İÇ GÜVENLİK İHTİYAÇLARI İÇİN YAPILAN TESLİM VE HİZMETLERİN İTHALATI VE YURT İÇİ TESLİMİNDEKİ İTHALAT LEHİNE OLAN UYGULAMA FARKLILIĞININ GİDERİLMESİ
✓ AFET BÖLGELERİNDE YABANCI DEVLET KURUM VE KURULUŞLARI TARAFINDAN GENEL BÜTÇELİ KAMU İDARELERİNE YAPILACAK YARDIMLARDA KDV İSTİSNASI
✓ SERBEST BÖLGELERDE FAALİYETTE BULUNAN İŞLETMELERE SAĞLANAN KAZANÇ İSTİSNASININ İHRACAT GELİRLERİ İLE SINIRLANDIRILMASI
Mevcutta Serbest Bölgede üretilen ürünlerin Yurt içi ve Yurtdışına satışından elde edilen kazançlar vergiden istisnadır. Yeni düzenleme ile Serbest bölgelerde faaliyet gösteren kurumların münhasıran yurt dışına yaptıkları satışlardan (ihracattan) elde ettikleri kazançların istisna olması, yurt içine yaptıkları satışlardan elde edilen kazançlara tanınan istisnanın ise kaldırılması öngörülmektedir.
- KONSOLİDE FİNANSAL TABLOSUNDAKİ YILLIK KONSOLİDE HASILATI, GELİRİN RAPORLANDIĞI HESAP DÖNEMİNDEN ÖNCEKİ DÖRT HESAP DÖNEMİNİN EN AZ İKİSİNDE 750 MİLYON AVRO KARŞILIĞI TÜRK LİRASINI AŞAN ÇOK ULUSLU İŞLETMELERİN KAZANÇLARI İÇİN KÜRESEL ASGARİ VERGİ SÖZ KONUSU OLACAK.
Bu yeni kanun teklifinin 37 ila 50 inci maddeleriyle, küresel ölçekte faaliyet gösteren ve yıllık konsolide geliri 750 milyon Avro veya buna denk gelen Türk Lirası’nı aşan çok uluslu şirketlere asgari düzeyde kurumlar vergisi uygulanması söz konusudur. Bu düzenleme, farklı ülke uygulamaları ve OECD tarafından yayımlanmış Model Kurallar ve Kılavuzlar dikkate alınarak hazırlanmıştır.
Şirketlerde efektif kurumlar vergisi oranının %15’in altına düşmesi durumunda, tamamlayıcı bir ek verginin alınması öngörülmektedir. Bu uygulama kapsamında ana işletmenin ülkesinde bu vergi alınmazsa, ek verginin o grubun faaliyet gösterdiği üçüncü ülkeler tarafından tahsil edilebilmesi gündeme gelecektir.
Mevcut haliyle itibarıyla dört kısımdan oluşan Kurumlar Vergisi Kanununa “Yerel ve Küresel Asgari Tamamlayıcı Kurumlar Vergisi ve Geçici Maddeler” başlıklı beşinci kısım eklenmekte ve bu Kısımda Kanun kapsamına giren çok uluslu işletmelerin mükellefi oldukları yerel ve küresel asgari tamamlayıcı kurumlar vergisinin konusuna, mükelleflerine, matrahına, vergi oranına, istisna ve muafiyetlerine ve söz konusu verginin uygulanmasına yönelik diğer hususları içeren düzenlemeler yer almaktadır.
Ayrıca, düzenleme kapsamında başlıca şu hususlar vurgulanmaktadır:
- Konsolide finansal tablosundaki yıllık konsolide hasılatı, gelirin raporlandığı hesap döneminden önceki dört hesap döneminin en az ikisinde 750 milyon Avro karşılığı Türk Lirasını aşan çok uluslu işletmelerin kazançları asgari kurumlar vergisine konu olacaktır.
- Çok uluslu işletme grupları için vergi yükü, her hesap dönemi için ülkesel bazda ayrı ayrı hesaplanacaktır.
- Hesap dönemi 12 aydan kısa olduğunda, hesaplanan konsolide hasılatın bir yıla iblağ edilmesi ile bulunan tutarlar, bu kapsamdaki hasılat sınırının tespitinde dikkate alınacaktır.
- Çok uluslu işletme grupları için vergi yükü, her hesap dönemi için ülkesel bazda ayrı ayrı hesaplanacaktır.
- Çok uluslu işletme grubunun ülkesel bazlı vergi yükü hesaplamasında, o ülkede bulunan bağlı işletmelerin bir hesap dönemi için düzeltilmiş vergi tutarları dikkate alınacaktır.
- Asgari kurumlar vergisi oranı %15’tir.
- Çok uluslu bir işletme grubunun her bir hesap dönemi için ülkesel bazlı vergi yükü; o ülkede bulunan bağlı işletmelerinin düzeltilmiş vergilerinin toplamının, o ülkede bulunan bağlı işletmelerinin ülkesel bazlı kazanç toplamına bölünmesi suretiyle bulunmaktadır.
- Asgari kurumlar vergisi oranı ile ülkesel bazlı vergi yükü oranı arasındaki fark, küresel asgari tamamlayıcı kurumlar vergisi oranıdır. Ülkesel bazlı vergi yükünün asgari kurumlar vergisi oranını aşması halinde ise küresel asgari tamamlayıcı kurumlar vergisi hesaplanmayacaktır.
- Küresel asgari tamamlayıcı kurumlar vergisi matrahı; net ülkesel bazlı kazanç toplamından; o ülkede bulunan bağlı işletmelerin çalışanlarının yıllık toplam brüt ücretlerinin %5’i ile maddi duran varlıklarının net defter değerinin %5’inin indirilmesi suretiyle hesaplanan tutar olacaktır.
- Küresel Asgari Tamamlayıcı Kurumlar Vergisi hesaplanırken Gelirin Dahil Edilmesi Esası ile Yetersiz Vergilendirilmiş Ödemeler esası dikkate alınacaktır.
- Gelirin Dahil Edilmesi Esası kapsamında Küresel Asgari Tamamlayıcı Kurumlar Vergisinin mükellefi, çok uluslu işletme gruplarına bağlı ve diğer ülkelerde yerleşik olan işletmelerin; Türkiye’de yerleşik nihai ana işletmesi, ara ana işletmesi veya kısmen sahip olunan ana işletmesi olacaktır.
- Küresel Asgari Tamamlayıcı Kurumlar Vergisinin vergilendirme dönemi hesap dönemidir. Kendilerine özel hesap dönemi tayin edilenlerin vergilendirme dönemi ise özel hesap dönemidir.
- Hesap dönemi, nihai ana işletmenin konsolide finansal tablolarının hazırlanmasına esas teşkil eden vergilendirme dönemidir.
- Küresel Asgari Tamamlayıcı Kurumlar Vergisi, mükellef beyanı esasına tabidir.
- Hesaplanan vergi, hesap döneminin kapandığı ayı izleyen on beşinci ayın son gününe kadar beyan edilir ve ödenir.
- Çok uluslu işletme grubunun; ülkesel bazlı yıllık ortalama hasılatı 10 milyon Avro karşılığı Türk lirasından ve ülkesel bazlı yıllık ortalama kazancı 1 milyon Avro karşılığı Türk lirasından az ise bu ülkede bulunan bağlı işletmelerin küresel asgari tamamlayıcı kurumlar vergisi hesaplanmayabilir.
- Yerel Asgari Tamamlayıcı Kurumlar Vergisinin mükellefi, çok uluslu işletme gruplarına bağlı ve Türkiye’de yerleşik olan; bağlı işletmeler ve iş ortaklıklarıdır.
- Yerel asgari tamamlayıcı kurumlar vergisinin vergilendirme dönemi hesap dönemidir. Kendilerine özel hesap dönemi tayin edilenlerin vergilendirme dönemi ise, özel hesap dönemidir.
- Yerel Asgari Tamamlayıcı Kurumlar Vergisi, mükellef beyanı esasına tabidir.
- Hesaplanan vergi, hesap döneminin kapandığı ayı izleyen on ikinci ayın birinci gününden son gününe kadar beyan edilir ve ödenir.
Düzenlemenin 2024 yılı ve izleyen vergilendirme dönemlerinde elde edilen kazançlara, özel hesap dönemine tabi olan kuramların ise 2024 takvim yılında başlayan özel hesap dönemi ve izleyen vergilendirme dönemlerinde elde edilen kazançlarına uygulanmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girmesi öngörülmektedir.
✓ YATIRIM FON VE ORTAKLIKLARINDA KURUMLAR VERGİSİ İSTİSNASININ, FON VE ORTAKLIKLARIN GAYRİMENKUL KAZANÇLARININ EN AZ % 50’SİNİN KÂR OLARAK DAĞITILMASI KOŞULUNA BAĞLANMASI
Mevcut haliyle KVK 5-d maddesinde sayılan fon veya ortaklıkların kazançları Türkiye’de kurulmuş olmaları şartıyla kurumlar vergisinden istisna edilmiştir.
Kanun Teklifinin 32 nci maddesiyle Kurumlar Vergisi Kanununun “İstisnalar” başlıklı 5 inci maddesine getirilen değişiklikle, taşınmazlara yatırım yapan fon ve ortaklıkların, ticari mal niteliğinde olanlar dahil olmak üzere sahip oldukları taşınmazlardan elde ettikleri kazançların %50’sinin, öngörülen süre içerisinde ortaklarına kar payı olarak dağıtmaları koşuluyla istisnadan yararlanılması mümkün olacaktır.
Bahsi geçen taşınmaz kazançları ile; taşınmaz alım satım kazançları, kira gelirleri, taşınmaza dayalı hakların devir ve temlikinden elde edilen kazançlar, taşınmaz inşaat projelerinden elde edilen gelirler, taşınmaz işletme gelirleri gibi doğrudan taşınmazlardan elde edilen gelir ve kazançlar kastedilmektedir.
Kar dağıtımına konu kazanç bahse konu taşınmazlardan elde edilen kazançlara yönelik olup bu gelirler dışındaki kazançların dağıtım zorunluluğu bulunmamaktadır. Kar dağıtım şartının sağlanmaması durumunda taşınmaz gelirleri dahil diğer tüm gelirler için istisnadan yararlanılamayacaktır.
Faaliyet alanı gereği portföyüne veya aktifine taşınmaz dahil edemeyen ve inşaat projeleri yapamayan fon ve ortaklıkların bahse konu gelirleri bulunmayacağından, bu fon ve ortaklıklar için kar dağıtımı şartı aranmayacaktır.
Ayrıca, yapılan düzenleme ile kar dağıtım şartını sağlamayan ve bu nedenle istisnadan faydalanamayan yatırım fon ve ortaklıklarından kar payı elde eden kuramların, iştirak kazançları istisnasından faydalanabilmesine imkan sağlanmaktadır.
- HİZMET ERBABINA PAY SENEDİ VERİLMEK SURETİYLE SAĞLANAN MENFAATLERDE ÜCRET İSTİSNASI
Tekno girişim şirketi hizmet erbabına bedelsiz veya indirimli olarak verilen ve ücret niteliğinde kabul edilen pay senetlerinin, verildiği tarihteki rayiç değerinin o yıldaki bir yıllık brüt ücret tutarım aşmayan kısmı gelir vergisinden istisnadır.
Hizmet erbabı tarafından bu şekilde iktisap edilen pay senetlerinin
- İktisap tarihinden itibaren 3 tam yıl içerisinde elden çıkarılması halinde istisna edilen verginin tamamı
- 4 ila 6 yıl içerisinde elden çıkarılması halinde istisna edilen verginin %75’i
- 7 ila 12 yıl içerisinde elden çıkarılması halinde istisna edilen verginin %25’i
vergi ziyaı cezası uygulanmaksızın gecikme faizi ile birlikte işverenden tahsil edilir.
Bu şekilde istisna nedeniyle zamanında alınmayan vergilere ilişkin zamanaşımı süresi ise hizmet erbabı tarafından pay senetlerinin elden çıkarıldığı tarihi takip eden takvim yılı başından itibaren başlamaktadır.
- MAHKEME KARARLAN VE İCRA DAİRELERİNİN ÖDEME VEYA İCRA EMİRLERİ ÜZERİNE YAPILACAK ÖDEMELERDE BORCU YOKTUR YAZISI ARANACAK
5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununa tabi kamu idareleri ile bu idarelere bağlı döner sermaye işletmelerinin her türlü ödemelerinde vadesi geçmiş borcun bulunmadığına ilişkin belge aranılması zorunluluğu 5766 sayılı Kanun ve Seri:A Sıra No:l Tahsilat Genel Tebliğinde Hazine ve Maliye Bakanına yetki verilmesine rağmen Danıştay tarafından “mahkeme ilamları ve icra emirleri üzerine yapılacak ödemelerin Bakana verilen yetki kapsamında olmadığı” gerekçesiyle iptal edilmişti.
Yapılan düzenleme ile Mahkeme kararları ve icra dairelerinin ödeme veya icra emirleri üzerine yapılacak ödemelerde de borcu yoktur belgesi aranılması yönünde Hazine ve Maliye Bakanına yetki verilmiştir.
- İŞVERENE AİT KISA VADELİ SİGORTA KOLLARI PRİM ORANININ ARTIRILMASI
Mevcut uygulamada %2 olan Kısa vadeli sigorta kolları prim oranının %2,25 olarak yeniden belirlenmesi planlanmaktadır.
Ayrıca bu oranı %1,5 oranına kadar düşürmeye ya da %2,5 oranına kadar artırmaya ilişkin Cumhurbaşkanına yetki verilmektedir.
- EMEKLİ OLUP AYNI İŞYERİNDE ÇALIŞMAYA DEVAM EDENLERE TANINMIŞ OLAN 5 PUANLIK SGDP PRİM TEŞVİKİNİN KALDIRILMASI
5510 sayılı Kanun’un Geçici-95 inci maddesi kapsamında emekli olanların (EYT), emekli olduktan sonra aynı işyerinde SGDP li olarak çalışmaya devam etmeleri durumunda hak olarak sunulan %5 İşveren prim desteğinin kaldırılması planlanmaktadır.
- TİCARİ VE MESLEKİ KAZANÇLARDA GÜNLÜK HASILAT TESPİTİ VE GELİR VERGİSİ MATRAHININ BELİRLENMESİ
Ticari veya mesleki faaliyetleri nedeniyle mükellef olanlara yönelik günlük hasılat tutarlarım tespit etmek amacıyla bir ayda üçten, bir takvim yılında on ikiden az olmamak kaydıyla yoklama yapılacak.
Yoklamalar neticesinde tespit edilen günlük hasılat tutarları ortalaması alınarak mükelleflerin aylık ve yıllık hasılat tutarları tespit edilecektir. Bu şekilde tespit edilen hasılat tutarları ile mükelleflerin faaliyette bulundukları döneme ilişkin beyan ettikleri hasılat tutarları karşılaştırılacak ve karşılaştırma sonucu bulunan farkın %20’den fazla olması durumunda mükellefler, Vergi Usul Kanununda yer alan “izaha davet müessesesi” kapsamında izaha davet edilecektir.Bu madde hükümleri Kurumlar Vergisi Mükellefleri hakkında da uygulanacak.
- ELEKTRONİK TİCARET KAPSAMINDA FAALİYETTE BULUNANLARA YAPTIKLARI ÖDEMELER KAPSAMINDA VERGİ KESİNTİSİ GETİRİLMİŞTİR.
- 6563 sayılı Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun hükümlerine göre aracı hizmet sağlayıcılarının ve elektronik ticaret aracı hizmet sağlayıcılarının, Kanun kapsamındaki faaliyetleri dolayısıyla hizmet sağlayıcılarına ve elektronik ticaret hizmet sağlayıcılarına yaptıkları ödemelerden %25 oranında vergi tevkifatı yapacaklar.
- Cumhurbaşkanınca belirlenen sektörler veya faaliyet konularına ilişkin mal ve hizmet atımlarına yönelik yapılan ödemelerden %25 oranında vergi tevkifatı yapacaklar.
- VERGİ USUL KANUNUNDA TEMİNAT UYGULAMASINDA YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER
- Vergi Usul Kanunun 153/A Maddesi kapsamındaki mükelleflerden istenilecek teminatın üst sınırı 10 milyon Türk Lirasından fazla olmamak üzere düzenlenmiş olan sahte belgelerde yer alan toplam tutarın % 10’u olacak şekilde üst sınır belirlenmiştir.
- Üçüncü ve dördüncü fıkralar kapsamında istenilen teminatın verilme süresi 30 günden 60 güne çıkarılmakta
- Üçüncü fıkra kapsamında yükümlülüklerini öngörülen şekilde yerine getiren mükelleflere teminatın iade edilmesi ve birinci fıkrada sayılan kişilerin teminat isteme tarihi itibari ile tahakkuk etmiş tüm vergi borçlarından sorumlu olmamaları sağlanmaktadır.
- VERGİ USUL KANUNUN MÜKERRER 257 YETKİ MADDESİNDESİYLE YETKİ DÜZENLEMELERİ YAPILMIŞTIR.
- Tahsilat ve ödemelerin tevsik zorunluluğuna ilişkin yetkinin kapsamı, kayıt dışı ekonomiyle mücadele amacıyla genişletilmekte ve mükellef olmayanlara da muameleleri ile ilgili tahsilat ve ödemelerini banka, benzeri finans kurumları veya posta idarelerince düzenlenen belgelerle tevsik etmeleri zorunluluğunu getirmeye ve bu zorunluluğun kapsamını ve uygulamaya ilişkin usul ve esaslarını belirlemeye, Maliye Bakanlığına yetki verilmektedir.
- Elektronik ticaretin yanı sıra internet dâhil olmak üzere her türlü dijital ortamın reklam, ilan, satış ve kiralama gibi iktisadi ve ticari amaçlarla kullanıldığı hallerde vergi güvenliğini sağlamak amacıyla Mükerrer 257 nci maddesinin birinci fıkrasının (7) numaralı bendi aşağıdaki şekilde değiştirilerek Maliye bakanlığının yetkisi genişletilmiştir.
Elektronik ticarette ve internet dâhil olmak üzere her türlü dijital ortamın alım, satım, kiralama, ilan ve reklam gibi iktisadi ve ticari amaçlarla kullanıldığı hallerde vergi güvenliğini sağlamak amacıyla elektronik ortamda iktisadi ve ticari faaliyette bulunan gerçek ya da tüzel kişi hizmet sağlayıcılara, elektronik ticaret hizmet sağlayıcılara, başkalarına ait iktisadi ve ticari faaliyetlerin yapılmasına ortam sağlayan gerçek ve tüzel kişi aracı hizmet sağlayıcılara elektronik ticaret aracı hizmet sağlayıcılara, erişim sağlayıcılara, içerik sağlayıcılara, yer sağlayıcılara ve sosyal ağ sağlayıcılara iktisadi ve ticari faaliyetlerine ilişkin bildirim verme yükümlülüğü getirmeye, bildirimin içerik, format, standart, verilme süresi ve yöntemini belirlemeye, bunlarda değişiklik yapmaya, bildirim verme yükümlülüğünü iş hacmi, sektör, mükellef grupları, alış-satış tutarı, alım, satım, kiralama, ilan ve reklama konu mal ve hizmet türleri itibarıyla belirlemeye, başkalarına ait iktisadi ve ticari faaliyetlerin yapılmasına ilişkin bildirime konu bilgiler ile içerik sağlayıcılar tarafından üretilen ya da sağlanan bilgilerin aracı hizmet sağlayıcıları, elektronik ticaret aracı hizmet sağlayıcıları, erişim sağlayıcılar, yer sağlayıcılar ve/veya sosyal ağ sağlayıcılar tarafından alınması zorunluluğunu getirmeye, bu bent kapsamındaki bilgi ve bildirimlerin elektronik ortamda muhafaza ve ibraz edilmesi yükümlülüğü getirmeye ve uygulamaya ilişkin diğer usul ve esasları belirlemeye,
- VERGİ USUL KANUNUNDAKİ BORSA RAYİCİ TANIMI GENİŞLETİLDİ VE KIYMETLİ MADENLER İÇİN BORSA RAYİCİYLE DEĞERLEMESİ GEREKTİĞİNE İLİŞKİN DÜZENLEME YAPILDI.
Maddeye eklenen Kıymetli madenler ifadesi ile daha önce Borsa Rayici tanımında içinde olmayan Kıymetli Madenler Borsa Rayici tanımı içine alınarak kıymetli madenler borsasında işlem gören kıymetli madenlerin değerleme işlemlerinde değerleme ölçüsü olarak borsa rayicinin kullanılabilmesi imkanı getirilmiş oldu.
Altın, gümüş, platin ve paladyum gibi kıymetli madenler borsa rayici ile değerlenir. Borsa rayici yoksa veya borsa rayicinin muvazaalı bir şekilde oluştuğu anlaşılırsa değerlemeye esas bedel olarak, bu rayiç yerine maliyet bedeli esas alınır.
Bu madde hükmü kıymetli maden ile olan senetli veya senetsiz alacaklar ve borçlar hakkında da caridir. Kıymetli maden ile olan mevduat veya kredi sözleşmelerine müstenit alacaklar ve borçlar değerleme gününe kadar hesaplanacak faizleriyle birlikte dikkate alınır. Alacak ve borçların değerleme günü kıymetine döndürmeye ilişkin olarak, 280, 281 ve 285 inci maddelerde yer alan hükümler bu fıkra kapsamındaki alacak ve borçlar bakımından da geçerlidir.
- VERGİ DAİRESİNE MÜKELLEF KAYDI YAPTIRMADAN TİCARİ, ZİRAİ VEYA MESLEKİ FAALİYETTE BULUNANLARA KESİLECEK VERGİ ZİYAI CEZASI %50 ARTTIRILDI
Vergi dairesinin bilgisi dışında mükellefiyet tesis ettirmeksizin kayıt dışı faaliyette bulunmak suretiyle vergi ziyama sebebiyet verilmesi durumunda, kesilecek vergi ziyaı cezasının %50 artırımlı uygulanacak.
Bu kapsamda, aynı vergi türü ve dönemine ilişkin daha sonraki bir tarihte yeni bir tarhiyat yapılması durumunda da artırımlı ceza uygulanmaya devam edilecektir. Örneğin, ticari kazancı dolayısıyla mükellefiyet tesis ettirmesi gerekirken kayıt dışı çalışan bir kişi veya kurumun, mükellefiyet tesis ettirmediği dönemlere ilişkin gelir/kurumlar vergisi, katma değer vergisi, gelir stopaj gibi vergiler nedeniyle kesilmesi gereken vergi ziyaı cezaları %50 artırımlı olarak uygulanabilecektir.
- USULSÜZLÜK CEZALARINA AİT CETVELDE ARTIŞ
Yapılan değişiklik ile mevcut Usulsüzlük Cezalarına Ait Cetveldeki miktarlar aşağıdaki şekilde arttırılmaktadır.
- VERGİ USUL KANUNU 353. MADDEDEKİ ÖZEL USULSÜZLÜK CEZALARINDA ARTIŞ
Yapılan düzenlemeyle, bir takvim yılı içerisinde mezkûr Kanunun 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (1) ve (2) numaralı bentleri uyarınca birden fazla özel usulsüzlük cezası kesilmesi durumunda caydırıcılığı artırmak amacıyla artan ceza uygulamasının getirilmesi amaçlanmıştır.
Vergi Usul Kanununa göre düzenlenmesi gereken belgeler yerine Kanunda yer almayan belgelerin düzenlenmesi durumunda kesilecek cezalar artırımlı olarak uygulanacaktır.
Vergi Usul Kanununa göre düzenlenmesi gereken belgeleri almak zorunda olanlara da ceza kesilmesi yönünde düzenleme yapılmış olup, 5 iş günü içinde belge düzenlenmediğini idareye bildiren alıcılara ceza kesilmeyeceği düzenlenmiştir.
Ayrıca Kanuna eklenen 2 sayılı cetvel ile tespit sayısı ve kesilecek ceza tutarları belirlenmiştir.
- DAMGA VERGİSİ ÖDENMEDEN İŞLEME KONULAN KAĞITLAR NEDENİYLE NOTERLERE KESİLECEK ASGARİ ÖZEL USULSÜZLÜK CEZASI TUTARI ARTIRDI.
Vergi Usul Kanununun 355 inci maddesinde düzenlenen damga vergisi ödenmemiş kâğıtları, vergi ve cezası tahsil edilmeden tasdik eden veya örneklerini çıkarıp veren noterler adına kesilen özel usulsüzlük cezasının her bir kâğıt için 1 TL olan alt sınır 40 TL’ye çıkarılmaktadır.
- BİLGİ VERMEKTEN ÇEKİNENLERE KESİLEN ÖZEL USULSÜZLÜK CEZALARININ ARTIRILMASI
V.U.K. mükerrer 355 inci maddesinde yapılması öngörülen değişiklikle, bu madde kapsamında kesilen özel usulsüzlük cezaları artırılmaktadır.
Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası anlaşmaların bilgi değişimi hükümleri kapsamında bilgi toplanmasını amaçlayan bir düzenleme olan 213 sayılı Kanunun 152/A maddesi uyarınca getirilen zorunluluklara uymayanlara özel usulsüzlük cezası kesilebilmesi amacıyla madde hükmüne ekleme yapılmıştır.
Ayrıca, maddeyle yapılması öngörülen değişiklikle, elektronik ticaretin yanı sıra internet dâhil olmak üzere her türlü dijital ortamın reklam, ilan, satış ve kiralama gibi iktisadi ve ticari amaçlarla kullanıldığı hallerde vergi güvenliğini sağlamak amacıyla kendisine bilgi verme yükümlülüğü getirilenlerin, bu yükümlülüklerine ilişkin olarak bildirimde bulunmamaları ya da bildirimlerini eksik veya yanıltıcı bir şekilde yapmaları durumunda uygulanması gereken özel usulsüzlük cezasının, bu mükelleflerin ekonomik ve ticari büyüklükleri ile orantılı olması düzenlenmektedir.
Örneğin, madde hükmü gereğince bildirim yükümlülüğü bulunan birinci sınıf tüccar, 100 adet ilan bilgisini bildirmesi gerekirken yaptığı 1 adet bildirim ile 70 adet ilan bilgisi bildirmiştir. Buna göre, bildirim görevini eksik yerine getiren mükellef adına, bildirilmeyen her bir ilan bilgisi için ayrı ayrı olmak üzere (30 adet) Kanunun mükerrer 355 inci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde belirtilen miktarda özel usulsüzlük cezası kesilecektir.
Bunun yanı sıra, yapılan düzenlemeyle tevsik zorunluluğu kapsamında olup da bu zorunluluğa uymayanlara uygulanan özel usulsüzlük cezasının artırılması ve bu zorunluluğa uymadan ödeme yapanların, durumu beş iş günü içerisinde idarenin bilgisine girmeden bildirmesi durumunda bu kimselere ceza kesilmemesi düzenlenmektedir.
Mükelleflerin mal teslimi veya hizmet ifalarına ilişkin tahsilatlarının, kendi adına kayıtlı hesaplar yerine, başka kişiler adına kayıtlı hesaplar aracılığıyla yapılması durumunda, başkalarının hesabını kullanan ve kendi hesabını kullandıranlara özel usulsüzlük cezası kesilmesi öngörülmektedir. Kişiler adına kayıtlı hesap olmaksızın isim, kimlik numarası ve benzeri yöntemler aracılığıyla yapılan tahsilatlar için de aynı ceza uygulanacaktır.
Benzer bir şekilde, mal teslimi veya hizmet ifaları için kredi kartı, banka kartı, ön ödemeli kart, karekod, elektronik cüzdan ve benzeri ödeme araçları kullanılarak yapılan tahsilatları, başka mükelleflerin veya mükellef olmayanların elektronik cihazları/sistemleri (POS ve benzeri cihazlar) aracılığıyla yapanlara ve bu elektronik cihazları/sistemleri kullandıranlara özel usulsüzlük cezası kesilmesi getirilmektedir.
Ayrıca, Anayasa Mahkemesi Vergi Usul Kanununun 153/A maddesinin teminat tahakkuku ve tahakkuk eden teminatın gecikme zammı tatbik edilerek mükelleften takip ve tahsilinin düzenlendiği üçüncü fıkrasının ikinci ve üçüncü cümleleri ile dördüncü fıkrasının üçüncü ve dördüncü cümlelerinin iptallerine karar vermiştir. Bu bakımdan Kanun hükmü gereğince istenilen teminatı vermeyenlere veya tamamlamayanlara ceza uygulaması getirilmektedir.
Yine maddeyle, gerek 3100 sayılı Kanun gerekse 213 sayılı Kanun uyarınca vergi güvenliğinin sağlanması amacıyla kullanılma zorunluluğu getirilen cihaz ve sistemler ile nitelikleri belirlenen ya da onaylanan elektrikli, elektronik, manyetik ve benzeri cihazlar ve sistemleri üreten, ithal eden, bu cihazlara çeşitli hizmetler veren ödeme kaydedici cihaz üreticisi veya ithalatçıları ile bu cihazlara ilişkin hizmet veren güvenli servis sağlayıcıları, bankalar, elektronik para kuruluşları, ödeme kuruluşları, şarj ağı işletme lisansı sahipleri ve elektronik defter, belge ve kayıtların oluşturulması, imzalanması, iletilmesi ve saklanması hususlarından herhangi biri için hizmet verme konusunda yetkilendirilenler ile sipariş, satış, muhasebe, stok takip vb. programları kullandıran, teslim eden veya satan mükelleflere ilişkin olarak bunlar tarafından yapılması, yapılmaması ya da yerine getirilmesi gereken hususlara aykırı davrananlara, bunların ekonomik ve ticari büyüklüklerine uygun olacak şekilde özel usulsüzlük cezası kesilmesi için düzenleme yapılması öngörülmektedir.
Tek bir fiilin, Kanunun mükerrer 355 inci maddesinde yer alan özel usulsüzlük cezasını gerektiren birden fazla cezayı gerektirmesi halinde bu cezalardan en ağırının kesilmesine ilişkin düzenleme yapılması amaçlanmıştır.
- VERGİ ASLININ UZLAŞMA KAPSAMINDAN ÇIKARILMASI
Uzlaşma müessesesi kapsamında mükellefler ikmalen, re’sen veya idarece tarh edilen vergilerle bunlara ilişkin vergi ziyaı cezaları, vergi incelemesine dayanılarak tarh edilecek vergiler ve bunlara ilişkin kesilecek vergi ziyaı cezaları ile kanunla belirlenen tutarı aşan usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezaları için uzlaşma talebinde bulunabilmektedir.
Vergi Usul Kanununun; “Özel Ödeme Zamanları” başlıklı 112 nci maddesinde, “Vergi Ziyaı, Usulsüzlük ve Özel Usulsüzlük Cezalarında İndirme” başlıklı 376 ıncı maddesinde yapılması öngörülen değişikliklerle, Vergi Usul Kanununda yer alan uzlaşma müessesesinde vergi aslı uzlaşma kapsamından çıkarılmaktadır.
Arıca yapılan düzenleme ile vergi aslına ilişkin hükümlerin Kanunun ilgili maddelerinden çıkarılması amacıyla; aynı kanununun “Uzlaşmanın Konusu, Kapsamı, Komisyonlar ve Şekli” başlıklı ek 1 inci maddesinde, “Uzlaşma ve Vergi Mahkemelerinde Dava Açma” başlıklı ek 7 nci maddesinde, “Ödeme” başlıklı ek 8 inci maddesinde, “Uzlaşma ve Cezalarda İndirme” başlıklı ek 9 uncu maddesinde ve “Tarhiyat Öncesi Uzlaşma” başlıklı ek 11 inci maddesinde değişiklik yapılmaktadır.
- YAP İŞLET VE DEVRET MODELİ KAPSAMINDA ELDE EDİLEN KAZANÇLARDA KURUMLAR VERGİSİ ORANINDA %30 OLARAK YAPILAN BELİRLEME
Kanun Teklifinin 35 inci maddesi ile KVK’nın “Kurumlar vergisi ve geçici vergi oranı” başlıklı 32 nci maddesinde yapılması öngörülen değişiklikle, 3996 sayılı Kanuna göre Yap-İşlet-Devret Modeli çerçevesinde gerçekleştirilen projeler ile 6428 sayılı Kanuna göre Kamu-Özel İş Birliği Modeli çerçevesinde yürütülen projelerde faaliyette bulunan kurumların kazançları üzerinden %30 oranında kurumlar vergisi alınması söz konusudur.
Bahsi geçen kurumların münhasıran tüm faaliyet kazançlarına bu oranın uygulanması gerekmektedir. İlgili değişiklik hükmü, yalnızca sözleşmelere doğrudan taraf olan kurumlar için geçerli olup, taşeron sözleşmeleriyle alt yüklenicilerin bu kapsamda yürüttükleri faaliyetlerden elde edilen kazançlarında, genel hükümler geçerli olacaktır.
- ULUSAL GÜVENLİK KURULUŞLARINA MİLLİ SAVUNMA VE İÇ GÜVENLİK İHTİYAÇLARI İÇİN YAPILAN TESLİM VE HİZMETLERİN İTHALATI VE YURT İÇİ TESLİMİNDEKİ İTHALAT LEHİNE OLAN UYGULAMA FARKLILIĞININ GİDERİLMESİ
KDV Kanunu 13/f maddesi kapsamında Ulusal güvenlik kuruluşlarına yapılan teslimlerde uygulanan KDV istisnası ile ilgili olmak üzere İthalattaki ilave istisnalarda sınırlamalara gidilerek yapılan düzenleme ile belirtilen malların ithalatı ve yurt içi teslimindeki ithalat lehine olan uygulama farklılığının giderileceği şekilde KDV Kanunundaki mevcut istisna devam ettirilmesi hedeflenmektedir.
Yine aynı şekilde Ulusal güvenlik kuruluşlarının ithal edeceği bazı malların ÖTV si bakımından ithalatta ilave bir istisna uygulanması, bu malların ithalatını teşvik edici, yurt içi alımlarını ise caydırıcı mahiyettedir. Yapılan düzenleme ile, söz konusu malların yurt içi teslimi ve ithalatında oluşan ÖTV uygulaması farklılıklarının giderilmesi, belirtilen malların ithalat ve yurt içi alımlardaki mevzuat hükümlerinin birbiriyle uyumlu hale getirilmesi planlanmaktadır.
- AFET BÖLGELERİNDE YABANCI DEVLET KURUM VE KURULUŞLARI TARAFINDAN GENEL BÜTÇELİ KAMU İDARELERİNE YAPILACAK YARDIMLARDA KDV İSTİSNASI
06.02.2023 Tarihinde meydana gelen depremler nedeniyle Afet bölgesi ilan edilen yerlerde yabancı devlet kurum ve kuruluşları tarafından genel bütçeli kamu idarelerine bedelsiz olarak teslimi gerçekleştirilecek veya inşaası yapılacak taşınmazların teslimleri ile ilgili olmak üzere bahsi geçen yabancı devlet kurum ve kuruluşlarına 31/12/2025 tarihine kadar yapılacak teslimler KDV den istisna olacaktır. Ayrıca bu kapsamdaki işlemler nedeniyle yüklenilen verginin indirim ve iadesine imkan sağlanması amaçlanmaktadır.
Her türlü soru ve görüşleriniz için bizlere info@sistemglobal.com.tr adresinden ulaşabilirsiniz.
Şirketinizin Kuruluşundan Globalleşmesine Kadar Her Adımda Sizinle Birlikte Yürüyoruz…