TCMB ÖZET DÖVİZ POZİSYONU FORMU YÜKÜMLÜLÜĞÜ OCAK 2024’E ERTELENDİ!
3 Temmuz 2023EK VERGİLER MECLİSE SUNULDU!
5 Temmuz 2023Birçok ülkede kötüye giden ekonomik konjonktür ve sarsılan güvenle beraber IMF’nin Dünyanın Ekonomik Görünümü Raporuna göre 2004 – 2013 yılları arasında ortalama %5.4 oranında büyüyen uluslararası ticaret hacmi, 2014 – 2021 yılları arasında %2.8’e gerilemiştir. COVID-19 salgınını izleyen 2021 yılında tekrar %10.4’e yükselen ticaret hacmi 2022 yılında ise %4.3’e gerilemiştir. 2023 yılı sonunda da gerilemenin devam edeceği düşünülmektedir.
Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin yayımladığı İhracat 2023 Raporu’na göre;
Dünya mal ticaretinde, 2022 yılında yaşanan küresel krizler sonucunda emtia [1] fiyatlarındaki yükselişe paralel olarak 2023 yılında beklenen durgunluk endişeleri nedeniyle önemli bir talep daralması beklenmektedir. Bu kapsamda yapılan kurgulara göre küresel mal ticaretinin 2023 yılında %1.7, 2024 yılında ise %3.2 oranında büyümesi öngörülmektedir. Bölgesel olarak ihracat hacmine bakıldığında en yüksek büyüme oranını Kuzey Amerika’nın gerçekleştireceği düşünülmektedir. Kuzey Amerika’yı sırasıyla %2.8 ile Bağımsız Devletler Topluluğu [2] takip etmektedir. Bölgesel büyüme oranları aşağıdaki tabloda yıl ve bölge bazında ayrıntılı olarak verilmiştir. 2023 yılında ihracat hacmindeki en büyük büyüme oranı Kuzey Amerika’da görülürken 2024 yılında ise üstünlüğün Orta Doğu ve Asya bölgesine geçeceği tahmin edilmektedir.
Bölgeler | 2022 | 2023 | 2024 |
Kuzey Amerika | 4.2 | 3.3 | 3.1 |
Latin Amerika | 1.9 | 0.3 | 0.6 |
Avrupa | 2.7 | 1.8 | 2.0 |
Bağımsız Devletler Topluluğu | -4.9 | 2.8 | 2.2 |
Afrika | 0.7 | -1.4 | 1.4 |
Orta Doğu | 9.9 | 0.9 | 4.7 |
Asya | 0.6 | 2.5 | 4.7 |
Kaynak: Dünya Ticaret Örgütü, Global Trade Outlook and Statistics, Nisan 2023
Türkiye 2023 yıl sonu projeksiyonunu değerlendirmek gerekirse depremin ilk çeyrekte yarattığı olumsuz etkiye rağmen oluşacak inşaat ve yapı faaliyetleriyle Türkiye büyümesini yukarı taşıması beklenmektedir. 2023 yılında Türkiye’nin ihracat performansını etkileyebilecek en önemli ekonomik faktörlerden birinin küresel ekonomik büyüme oranı olduğu düşünülmektedir. Türkiye ihracatı genel manada bakıldığında dünya küresel büyüme ile paralel olabilecek bir ilerlemeye sahiptir. Bu sebeple küresel olarak büyüme gerçekleştikçe Türkiye ihracatında da büyüme gerçekleşmesi beklenebilir. Böylece 2023 yılı sonunda küresel büyümenin öngörülere paralel gerçekleşmesi durumunda Türkiye ihracatının 2022 yılı seviyesinin üzerine çıkabileceği tahmin edilmektedir. (TİM, İhracat 2023 Raporu)
Dünyadaki ekonomik büyümeye karşılık Türkiye’deki kur sisteminin dalgalı ve istikrarsız bir seyir izlemesi ise ihracatı direk olarak etkilemekte ve maliyeti arttırmaktadır. Maliyeti artan ürünlerde ise fiyat rekabeti söz konusu olmaktadır. İhraç edilen malların fiyatlarını etkileyecek bir diğer konu da küresel emtia ve enerji fiyatlarındaki artış eğilimidir. Ekonomik olarak 2022 yılından itibaren enflasyonda düşüş beklenirken, enflasyon rakamlarının 2023 yılının sonuna kadar artmasının ve etkisinin de sürdürülmesi beklenmektedir.
Genel anlamda bakıldığında Türkiye’nin birim ihracat değeri yaklaşık 2018 yılına kadar dünya ile paralel olarak ilerlemiştir. COVID-19 pandemisinin başlamasıyla beraber Türkiye ihracat birim değeri küresel birim değerinin oldukça altında kalmıştır. Dünya Ticaret Örgütü’nün verilerine göre söz konusu Türkiye birim ihracat değeri 2020 yılında yaklaşık 60 puan bandında ilerlerken; küresel ihracat birim değeri 100 puan bandında ilerleme kaydetmiştir.
Bahsedildiği gibi 2018 yılından itibaren Türkiye birim ihracat değeri dünya ticaretindeki birim ihracat değerinin altında seyretmekte olup iki değer arasındaki makas giderek açılmaktadır. Yakın dönemi değerlendirmek gerekirse; 2020’nin 3. çeyreğinden 2022’nin aynı dönemine dünya ticaretinin ortalama birim değeri ile Türkiye birim ihracat değeri arasındaki fark, artışını sürdürmüştür. Bu verilere dayanarak, Türkiye’de ihracatın artmasının; ihracat birim değerinin değişmesini etkileyecek bir etken olmadığı görülmektedir.
Son verilere göre ise Türkiye ihracat birim değeri 100-110 puan bandında iken küresel ihracat birimi ise 140 puan bandındadır. Yani ihracat birim değer endeksi, cari açığın kapatılmasında önemli role sahiptir. İhracat birim değer endeksinin artması, ihracata konu malların daha yüksek fiyatlarla alıcı bulması yoluyla sağlanabilir.
Türkiye ihracatını etkileyecek küresel etkenlerden biri ise, yeşil dönüşüm ve Avrupa Yeşil Mutabakatı’dır. Dünyada yeşil dönüşüm ve dijitalleşmeye artan talep ve gereklilikle özellikle Avrupa söz konusu alanda yaptırımlara ve ekstra vergilendirme yöntemlerine başvurmaktadır. Rusya ve Ukrayna arasında yaşanan işgal durumu küresel ekosistemi enerji ve tedarik anlamında büyük ölçüde etkilemiştir. Bu bağlamda Türkiye, AB ile uyum aşamasında iklim değişikliği ve yeşil mutabakat politikalarına adaptasyonunu sağlayacak olan Yeşil Mutabakat Eylem Planı’nı 16 Temmuz 2021 tarihi itibari ile yayımlanmıştır. Eylem planı ile sürdürülebilir ve yeşil ekonomiye geçiş hedeflenmiştir. Türkiye’de sanayi sektörünün ihracat katkı payının yüksek olması, karbon oranını arttırmakta ve AB ülkelerine yapılacak ihracatları doğrudan etkilemektedir. Yeşil Mutabakat’ın yanı sıra sanayi sektöründeki firmalara enerji ve çevre yönetim sistemleri konusunda etkin olabilmeleri için TÜRKAK akreditasyon[3] süreci başlatılmıştır. Ayrıca Ankara Sanayi Odası, Dünya Bankası finansmanıyla Atık Ayrıştırma ve Biyogaz Tesisi kurulumu için T.C Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’ndan ön onay almıştır. Tüm bu gelişmelerin yanı sıra, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) öncülüğünde, Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçı Birlikleri tarafından Türk Tekstil Sektörü Sürdürülebilirlik Eylem Planı da oluşturulmuştur. Tekstil sanayicileri eylem planıyla kalıcı bir dönüşüm sağlayarak küresel ihracattaki pazar payını daha da artırmayı ve Avrupa Yeşil Mutabakatı normlarına üst düzey uyum sağlamayı hedeflemektedirler. Böylece yüksek bir katma değeri olan Türkiye tekstil sektörü, söz konusu plan kapsamında atık suların geri kazanımı, sektörün enerji tüketiminin azaltılması, geri dönüşüm gibi birçok önemli konuda somut adımlar atacaktır.
Güncel durumda Türkiye, yeşil dönüşüm için hızlı adımlar atsa da Türkiye’nin ticaret partnerlerinin AB ülkeleri olması; Türkiye’nin özellikle Avrupa’ya ihraç ettiği ürünlerdeki karbon yoğunluğunu azaltması gerektirmektedir. Yapılan uyumluluk çalışmalarının yeterli gelmemesi durumunda Türkiye’nin söz konusu ülke gruplarına yapacağı ihracatlarda negatif etkisinin olacağı öngörülmektedir. Bu bağlamda ihracatçı firmalar özellikle sanayi kollarına, yeşil dönüşümü teşvik etmek için sübvansiyon sağlanmasını beklemektedir. Öte yandan sadece Avrupa ülkelerinde değil, ABD’de de 2024’te yapılacak seçim sonucu olası bir iktidar değişikliği ile benzer yaptırımların söz konusu olacağı öngörülmektedir.
[1] Ekonomide emtia veya meta ekonomik bir mal, genellikle tam veya önemli değiştirebilirlik içeren bir kaynaktır: yani piyasa malın örneklerini kimin ürettiği dikkate almadan eşdeğer veya buna yakın olarak ele alır.
[2] Bağımsız Devletler Topluluğu Ülkeleri, Ermenistan, Azerbaycan, Beyaz Rusya, Gürcistan, Kazakistan, Kırgızistan, Moldovya, Rusya, Tacikistan, Türkmenistan, Ukrayna ve Özbekistan’ ı içermektedir.
[3] Türk Akreditasyon Kurumu 4 Kasım 1999’da 4457 sayılı kanunla Başbakanlığa bağlı olarak kurulan, günümüzde ise Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı ile ilgili olan ve özel hukuk hükümlerine tabi kâr amacı gütmeyen idari ve mali özerkliğe sahip bir kamu kurumudur.
Sistem Global Danışmanlık İhracat ve Uluslararası Büyüme Servisleri, çeyrek asrı aşan tecrübesi, alanında uzman kadrosu, 5 farklı ülkede bulunan ofisleri ve uluslararası network ağı üzerinden ihracatını geliştirmek ve yeni pazarlara açılmak isteyen firmaların her daim yanındadır. Detaylı bilgi almak için Size Ulaşalım!
Her türlü soru ve görüşleriniz için bizlere info@sistemglobal.com.tr adresinden ulaşabilirsiniz.
Şirketinizin Kuruluşundan Globalleşmesine Kadar Her Adımda Sizinle Birlikte Yürüyoruz…